Uzun Süreli İlişkilerde Mutluluk Mimarı


’Uzun süreli ve mutlu birlikteliğin mimarı ‘’olmak için sahip olmamız gereken kadın ve erkek özellikler nelerdir? Bir ilişkide yeterince sorumluklarımızın farkında mıyız? Mutlu bir birliktelik için ne kadar çaba sarf ediyoruz?
 Aile ve Evlilik Danışmanı Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Özbay bu hafta bizlerle  mutlu birliktelik mimarında olması gereken özellikleri  paylaştı.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Özbay bir ilişki için öncelikle  karşılıklılığın şart olduğunu belirtti.
Sizler için yaptığımız keyifli röportajda şu ifadelere yer verdi:
İlişki birden çok insanın kurduğu sosyal birliktelik, beraberlik, etkileşim, temas, ilgi, kontak kurma, iletişim kurma gibi boyutlarıyla ele alınır. Bildiğiniz gibi insan sosyal bir varlıktır. İnsan başkalarının hayatında ne kadar yer almasına izin verirse ‘’iyilik hali ‘’ de o kadar gelişmeye müsait bir olur.
Yakın ilişkiler;  karşı cinsle birlikte bir yuva kurma, birlikte olma ,aile olmak, çift olmak  ve ilişkiye dönük sorumluluk taşıma ve bu sorumlulukları paylaşarak yaşamı sürdürme gibi bir boyutta ele alınıyor. Bu anlamda ilişki kurmanın en büyük iki işlevi aile olmaya dönük ve çocuk sahibi olmaya dönük işlevler olarak ikiye ayrılır.
Bir başka kişiye  selam verme davranışı insanın bir başkasıyla ilişki kurmasından tutun da toplum olmakla ilişkili bir olgudur. Birlikte olma birlikte yaşama istekliliğin mikro davranışıdır.
İlişki öncelikle karşılıklı olmaktan gelir. İş ilişkisi, yol ilişkisi, arkadaşlık ilişkisi ,ilkokuldaki çocuğun arkadaşıyla ilişkisi, toplumla ilişkisi vb. tüm ilişkiler gelecekteki yakın ilişkimize ,aile kurma  yolunda başlattığımız ilişkide girdiler olarak karşımıza çıkar. Bu durum yakın ilişki kurma niteliğini artırıcı veya azaltıcı etki yaratır.
Sağlıklı uzun süreli bir ilişki kişinin ne kadar sosyal olarak hazır bulunduğu ile ilgilidir. Buradaki hazırbulunuşluluk kişinin sosyal ve duygusal gelişimi ile alakalıdır. Kadın ve erkek aynı şeylerden hoşlanmak, aynı yeteneklere sahip olmak ,aynı şeyleri sevmek zorunda değildir. Önemli olan farklılıkları tölare edebilmektir.


Asıl aynı olma yolunda ısrar ederlerse işte orada bir kriz yaşanabilir ve kırılmalar yaşanabilir. Bu yolda bireyselliklerinden vazgeçmek yerine karşılıklı farklı özellikleri birbirini tamamlayacak şekilde fonksiyonlara getirmek ilişkiyi zengin kılıyor. Mesela bir ilişkide erkek dışadönük iken kadın içedönük ise, kadın içsel düşünce yapısına sahip iken erkek analitik düşünüyor ise, biri az konuşuyor iken diğeri çok konuşuyor ise bunlar ilişkinin mineral açısından zenginliğini ifade eder.
Kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır. Farklılıklar ilişkiyi zenginleştirir. İki ayrı element birleşirse element yine aynıdır ancak farklı iki  element bir araya gelince  bir bileşik oluşturur. Farklı özelliklere sahip olmak da bunun gibidir , ilişkisel mineral zenginliği yaşatır.
Günümüzde “ kadın olmak çok zor’’,  “erkek olmak daha zor’’, “birbirinin kahrını çekmek kolay değil ‘’ gibi ifadeler muhakkak duymuşsunuzdur. Bu gibi söylemler  yüzünden daha fazla ilişkiler üzerine daha fazla eğitim alınması gerektiğine inanılıyor. Bu yüzden ilişkiler geçmişe göre daha fazla hazırbulunuşluluk düzeyi gerektiriyor. Bunlar sizin zihninizi zorlayıcı sosyal dedikodulardır. Duymayın.
İlişkilerde karşılıklılık esastır. Böylesi bir ilişkide kişi kendisine düşen sorumluluğu aldığı zaman, ilişkinin gelişmesine kendisinin katkıda bulunduğunu fark ettiği zaman ve geliştirmeye dönük gözlem ve anlama çabasında ilerlediğinde ilişkinin mutlaka sağlıklı bir dinamikte olduğu gözlemlenir. Ancak günümüzde insanlar ilişkilerinde ‘’yapsın da göreyim ‘’ , ‘’o yapmadan ben yapmam ‘’, “o alttan almadıkça ben alttan almam’’ şeklinde ifadelerle  hep karşı tarafın kendisini düzeltmesini siperde bekleyerek ancak kendilerini üzerler ve ilişkiyi içinden çıkılamaz bir hale sürüklerler. Kişi mutlaka ilişkinin kendi kontrolünde olduğunun farkına varmalı ve ilişkiye değer katacak güce sahip olduğunu bilmelidir .Olumsuz yönde zihin yoran seslere kulak vermeden, ilişkiyi dengede ve sağlıklı kılacak pozitif adımlar atmalıdır.
Çiftlerde uzun süreli ilişkilerde cinsellik ilişkinin son halkasıdır. İlk halkasında ise sevgi, saygı ve sorumluluklar yer alır. Birlikte yapılan etkinlikleri artırma ortak bir kültürde kültürlenme karşılıklı tutkuyu, heyecanı ve yeniden birlikteliği tetikler. Önemli olan bunların varlığında yaşanan mutluluğa dönük bir cinselliktir. Aksi halde tek boyutta cinsellik bir ilişkide insani olmaktan çıkma riskini taşır.
Uzun süreli mutlu bir birlikteliğin mimarı olabilmek ve en güzel yapıları inşa edebilmek dileğiyle.

Psikolojik Danışman
Sümeyra Yapıcı

Yorumlar