Kişilerarası
sorunların başarıyla çözülmesi kişilerin düşüncelerini sınırlandıran kalıp
yargılardan kurtulmalarını ve farklı bakış açılarından ele almalarını
gerektirir. Sorunlara farklı bakış açılarıyla yaklaşabilmek için öncelikle etkin bir dinleyici olmamız
kaçınılmazdır.
Kişilerarası
sorunlara herkesin kazanacağı çözümler bulabilmek için sorunların olabildiğince
farklı açılardan incelenmesi
gerekir. Öncelikle çatışma yaşanan durumun
tespiti sonrasında ise kişilerin olaya dönük algıları ve bu durumu nasıl
yorumladıkları oldukça önem taşımaktadır.
Çocuklara
farklı bakış açısı kazandırmak, empatik düşünme yolları geliştirmek çocukların
en sevdiği masallar ve fıkralar üzerinden diyaloglarla aktarılıp
geliştirilebilir. Masallar kişilerarası ilişkiler, ahlak ve değerlerle ilgili
düşünce biçimlerini, toplumun ortak düşüncelerini kuşaktan kuşağa aktarırlar. Masallarda
bildiğiniz gibi daima iyi ve daima kötü, biri saf diğeri kurnaz, biri doğru
diğeri yanlış karakterler vardır. Çıkan çatışmalarda çocuklar her zaman kötüyü
suçlar, iyiyi ise çözüm yolları geliştiren mutlak iyi olarak görürler.
Karşılaştığımız problemlerde sadece taraflardan birinin (yalnızca iyinin) bakış
açısıyla durumu tanımlamak oldukça yanlış bir tutumdur. Tarafların her ikisi de
dinlenerek olaylar tanımlanıp, farklı
bakış açıları ile çözümlerin de zenginleştirilmesi açısından daha faydalı
olacaktır.
Şimdi
bu bakış açısıyla Nasreddin Hoca’nın göle maya çaldığı ve ‘’ya tutarsa’’ dediği
fıkrayı yeniden inceleyelim. Fıkrada geçen olayı bugüne kadar Nasreddin Hocayla
göl kıyısında karşılaşan kişinin anlatımıyla dinledik. Şimdi bir de Hoca ‘nın
kendisinden dinleyelim;
‘’O gün pazardan
alışveriş yapmış, eve dönüyordum. Yol üzerindeki gölün kenarında biraz
dinlenmek ve bir şeyler yemek için mola verdim. Yanımda biraz ekmek ve yoğurt
vardı. Yemeği bitirince yoğurt kabını o şekilde bırakamazdım. Hiç değilse su
ile durulayayım dedim. Ben tam yoğurt kabını gölde çalkalarken bu adam geldi.
Selam verdi ve ‘’ Ne yapıyorsun Hoca Efendi ‘’ diye sordu. İnsanların anlamsız
sorular sormasına alışkın olmama karşın bazen kendimi tutamayarak bu tür
kişilerle alay ettiğimi bilirsiniz.
Hani kapıdan içeri
girersiniz de ‘’aaa, geldin mi ?’’ saçma sapan bir soru sorarlar ya! İşte bu
adamın sorusu da böyle. Görmüyor musun be adam, yoğurt bulaşığını yıkıyorum
işte. Neyse adamı incitecek bir şey söylememek için ‘’göle maya çalıyorum ‘’
dedim. Adamın saflığına bakın, bir de tutup ‘’Hoca göl maya tutar mı?’’ demez
mi! Siz olsanız ne derdiniz bilemem ama bir an önce bu adamı başımdan savmak
için ‘’ya tutarsa’’ dedim. Şaşkın şaşkın çekip gitti. Köye varınca da herkese
‘’Hoca göle maya çalıyor ‘’ diyerek dedikodu yapmış.’’
Şimdiye
dek o adamdan dinlediğimiz şekli ile bu fıkradan ‘’hiçbir şeyden ümidi kesmemek
‘’mesajı alırdık. Peki şimdi hangi mesajı aldınız?
Etkinliği
evinizde çay saatinizde çocuğunuzla paylaşın ve olaylara farklı açılardan
bakmanın bize başka neler kazandırabileceğini tartışın.
Psikolojik Danışman
Sümeyra YAPICI
instagram:psychologicalcounselor
Yorumlar
Yorum Gönder